5 Aralık 2020 Cumartesi

MAVİ



 Saaatin tıktıklarını  izlerken fırçamı maviye daldırmakla meşgul düm, son zamanlarda her yaptığım resimle büyük bir aşk yaşıyorum.Bu yaptığım resim de öyle birkaç gündür sevgilim, sırdaşım, arkadaşım olmuştu.Sahipsiz yaz gecelerine anlam katıyordu.

Kahvemden büyükçe bir yudum alıp, tuvaldeki  maviyi seyrediyordum. Odanın hemen girişinde duran, yeşil boyası, artık seneleri eskitmekten yer yer silinmiş, hafızasında büyükannemin bile güzelliği bulunan aynada,  gözlerim kendime takıldı. Fırça elimde olduğu halde yüzüme düşen perçemi elimle geriye ittim. Ne zaman aynaya bakarsam, yaşım hep arkama saklanır. Ya da öyle hissederim...

Tanrım! güzellikleri sarıp sarmaladığım kuş yüreğimde müthiş bir acı hissettim. Nefes almak istedim ne mümkün. Acı gittikçe göğsüme yayılıyordu. Kalp krizi geçiriyordum, herhalde bir iki sendeledim. Elimdeki kahve fincanını cam masanın üstüne bıraktım, pencereye yöneldim. Yaz gecesinin meltemi açık pencereden içeri dolarken hafifçe tülü havalandırdı, tutmak için elimi uzattım. Ellerimin titremesine engel olamıyordum. Araladığım tülden bir süre geceyi dinledim. Benim kafamda kalp atışlarım çınlarken  dışarda çıt yoktu...Sadece uzaktan bir köpek havlıyordu.  Çok telaşlanmıştım. Güçlükle yutkundum, düşünsene dedim kendi kendime ölüyorsun... Söyleyemediklerin dudaklarının kenarında, uzanamadıkların ellerinin ucunda, sevinçlerin gözkapaklarında  kalacak.

Artık ayakta zor duruyordum, pervaza tutundum ama nafile kollarımda güç kalmamıştı. Göğsümdeki acıdan beynim uyuşmaya başlamıştı. Acaba acı eşiğim yüksekmiydi? Ne kadar dayanacaktım? Olduğum yere yığıldım. Ellerimi gördüm artık titremiyordu.  Parmaklarıma. fırçadan mavi boya bulaşmıştı. Şovalede kalan, tuvale baktım. Yalnızlığımı maviye boyamıştım. Son, olacağını nereden bilebilirdim.  Su damlaları ile süslü fincandaki. bu  kahveyi artık içemem, oldum olası soğuk kahveyi hiç sevmemişimdir.

Gülümsedim. Oh olsun du. Ben yüreğimi açtıkça itekleyenlere, beni görmezden gelenlere, dudak bükenlere ...Ölüyordum işte.

Sormak isterdim teker teker zaman içinde kaybettiğim, nefeslere, bende yanınınıza geliyorum , burdan istediğiniz birşey var mı? Diye.

Belki bir tutam sarı özlem anneme, bir tutam yeşil gurbet götürürüm, babama.

SZR

12.06.2018





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder