15 Mart 2020 Pazar

HAYAL

Birgün sana geleceğim, geniş asfaltlardan süzülüp sessizce.Pırıl pırıl güneşin
vurduğu denizi seyrederek. Umuda kanat çırpan,kuşları göreceğim mavi gökyüzünde.Bir tek
yüreğimi alacağım yanıma.
Bavuluma hazırlarken,kah bir kör gibi yolunu bulacak ellerim, kah bir silahşör gibi tam
isabet ettireceğim.
Geldiğimi anlarsın nasılsa terastaki ayak seslerimden.Beni
karşılarsın kapıda ,
saçlarını düzelterek dikkatle yüzüme bakarsın.hoşgeldin derken. Epeydir görüşmüyoruz.Sesin
buruklaşır konuşurken
O kadar kırışıklık biriktirdim ki. sen yokken.
Bahçe de kahve ikram edersin bana bir bardak suyla.
Çiçekli eteğini giymişsindir yine saçların rüzgarda uçuşurken
İki lafın belini kırarız.Sen sohbeti ballandırırsın herzamanki gibi gösterişli mimiklerinle.
Bazen sohbetimiz bir pamuk
şekeri gibi havada uçuşur eğlendirir bizi.Bazen bir taş kadar
ağırlaşır.Hayat bu.
Bilirsin senin gibi sardunyayı sevdiğimi, hafifçe ayağınla saksıyı iteklersin,
sardunyanın yaprakları sallandıkça kokusunu çekerim içime.
Bahçede, sonbaharın güçlü soluğu iğde ağacının yapraklarını savurur.
Ağaçların hışırtılarını dinleriz ,konuşmaktan yorulduğumuz zaman.
Köşede beni büyüten salıncak gözüme çarpar. Benden sonraki yolcusunu beklerken.
Ellerimi uzatırım minderine dokunurum salıncağın,
sallanırken
attığım çocuk kahkahalarını duyar kulaklarım.
Hızla elimi çekerim.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder